3 Şubat 2016 Çarşamba

KİTAP YORUMU : MONTAGUE AMCA'NIN DEHŞET HİKAYELERİ- CHRİS PRİESTLEY









KARANLIK BASTIRDIĞINDA BURALARDA OLMAK İSTEMEZSİN...

Edgar'ın amcası ormanın derinliklerindeki bir evde oturuyor. Edgar, ormandan geçerken köy çocuklarının ağaçların arkasına gizlenip onu izlediğinden emin, ama ne olursa olsun korktuğunu belli etmemeye kararlı.

Bir gün, Edgar'ın amcası ona bir dizi tüyler ürpertici hikâye anlatıyor. Üstelik, bütün bu hikayelerin gerçek olduğuna dair kanıtları da var: Küçük bir bez bebek, altın yaldızlı bir çerçeve, pirinçten yapılmış eski bir teleskop… Acaba Montegue Amca bütün bu lanetli eşyaları nasıl bir araya getirdi?

Fakat bu soruya cevap arayacak zaman yok. Edgar, karanlık bastırmadan önce ormandan geçip eve dönmek zorunda… ama belki de aradığı cevapları orada, ormanda bulacak.

Montague Amca'nın kendi hikâyesinin, tüm zamanların en şaşırtıcı ve en korkunç hikâyesi olduğunu keşfettiğinizde tüyleriniz diken diken olacak… 
                                                              (Tanıtım Bülteninden)

YAYINEVİ: TUDEM YAYINLARI

ÖZGÜN ADI: UNCLE MONTAGUE'S TALES OF TERRORS

SERİ: TALES OF TERROR #1

TÜR: FANTASY/PARANORMAL

SAYFA SAYISI: 224

GOODREADS: 3.99


    Chris Priestley oldukça ilginç bir yazar bence, bana Neil Gaiman'ı hatırlatıyor. Karanlık hayalgücüyle çocuklara yazdığı korkutucu öyküleri tam Gaiman tarzında. Belki de bu yüzden merak ediyordum yazarın Dehşet Hikayeleri serisini. Korku kitabı yazmak başlıbaşına bir iştir zaten ama çocuklar için korku öyküleri yazmak çok daha başka bir yerde. Ve bana sorsanız hangisini tercih edersin diye düşünmeden "Çocukların için" olanları seçerim. Çünkü çocuklar canavarları bizden daha iyi bilirler, daha iyi görürürler. Hayal güçleri her zaman bizden çok daha gelişmiş,bakış açıları ise daha farklıdır. İşte tam bu noktadan çıkarsak çocuklar için yazılan korku kitapları büyükler için yazılmış olanlara göre daha korkunçtur. En azından ben öyle düşünüyorum.
Ben bu seriyi uzun zamandır alınacaklar listemde tutuyordum. Ama bir türlü nasip olup da alamadım taa ki geçen sene kütüphanede serinin ikinci kitabı KARA GEMİDEN DEHŞET HİKAYELERİNİ görene kadar.



    Tabii ki önce Kara Gemiden Dehşet Hikayelerini alıp okudum ama pek de sevdiğim söylenemez. O yüzden Montague Amca'nın geçen seneden beri Goodreads'deki Currently Reading listemde olduğunu söylesem kimse şaşırmaz herhalde. 
Ocak ayında mutlaka ve mutlaka okumam gereken kitaplar listesindeydi Montague Amca. Ve okudum daha başlangıcından beri içine çekti diyebilirim. Gemiler ve onlarla ilgili hikayelere ne kadar ilgisizsem tuhaf ormanlar ve eski karanlık evlerde yaşayan uzak akrablarlada o kadar ilgiliyim. Neyse konumuza dönelim 









    Edgar, kasvetli bir ormanın içinde eski bir evde yaşayan amcasını ziyaret ediyor ve her ziyaretinde olduğu gibi amcası bu seferinde de ona ilginç hikayeler anlatıyor. 
Şöminenin başında, sıcak bir fincan çay eşliğinde anlatılan bu hikayeler hiç de sanıldığı kadar sıradan hikayeler değil. Bir çocuk içinde dehşet diye adlandırılabilecek öyküler bunlar. Ama işin ilginç tarafı 
anlatılan her bir öykünün başrolü olan objelerin amcasının koleksiyonunda bulunması. Edgar, zaman zaman amcasının akıl sağlığından şüphelense de korkutucu olduğu kadar ilgi çekici olan hikayelerine devam etmesi için onu teşvik ediyor taa ki... eh gerisini de siz okuyup öğrenin.




Neden bilmiyorum kendi kendime hep bu seri içerisinden en çok Montague Amca'yı seveceğimi söyleyip durmuştum. Bir şekilde sadece kapağına bakarak bile bir çekim hissettiğim bir kitaptı. Tuhaf kısmı şu ki gerçekten de öyle oldu. 2015 'in Ekim ayında Currently Reading listeme attığım bu kitabı Ocak ayında okumaya başladım ve tek kelimeyle bayıldım. Hikayenin ana damarını oluşturan Edgar ve Amcası'nın birbirinden ilgi çekici ve ürpertici öykülerle olan bağlantısı ve o öykülerin ikisini gündüz gözüyle okumama rağmen beni korkutması ve o leziz sonu. Aslında ikinci kitaptan alışkındım yani nasıl bir son olabileceğini tahmin etmiştim az çok ama bu sefer ki pekte benim beklediğim gibi çıkmadı. Yarı yarıya tahmin ettim diyebilirim. Öykülere gelirsek özellikle 8 hikaye beni acayip korkuttu. Bu kitap kesinlikle ve kesinlikle çocuklara göre değil. En azından belli bir yaştaki çocuklara göre değil. Zira kabus gördürme ihtimali yüzde yüz diyebilirim.





 Serinin son kitabı TÜNEL AĞZINDAN DEHŞET HİKAYELERİ 'ni de en az Montague Amca kadar merak ediyorum. Hatta içimden bir ses bunun daha korkunç olacağını söylüyor umarım öyle olur. Üç kitaptaki illüstürasyonların hepsi David Robert tarafından yapılmış. Ayrıca Tudem Yayınları serinin üç kitabını birleştirip tek kitap olarak okuyucuya sunduğu yeni versiyonunu okuyucunun beğenisine sunmuş.


Okuma Günlüğümde kitabın başlangıcından sonuna her bir öyküye ayrı ayrı puan verdim :

1.ORMANDAN GEÇERKEN 4/5
2.TIRMANMA 2/5
3.KAPI-SIZ 5/5                                               
4.BANK BAŞLIĞINDAKİ İBLİS 5/5
5.ADAKLAR 3/5
6.KIŞ BUDAMASI 5/5
7.ALTIN YALDIZLI ÇERÇEVE 3/5
8.CİNLER 5/5  (Bu hikaye Türkiye'de, Şanlıurfa'da geçiyor.)
9.BİR HAYALET HİKAYESİ 3/5
10.PATİKA 4/5
11.MONTAGUE AMCA 5/5 



 PUANIM:








2 yorum:

  1. Keşke bölümlerin özetini yazsaydınız kendinize göre çok güzel olurdu

    YanıtlaSil

Ana Sayfa

Kitaptuber

Popular Posts

Followers

Template Hits